DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْمَلِكِ
بْنُ شُعَيْبِ
بْنِ
اللَّيْثِ
حَدَّثَنِي
أَبِي عَنْ جَدِّي
عَنْ خَالِدِ
بْنِ يَزِيدَ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
هِلَالٍ عَنْ
مَخْرَمَةَ
بْنِ
سُلَيْمَانَ
أَنَّ
كُرَيْبًا
مَوْلَى
ابْنِ
عَبَّاسٍ
أَخْبَرَهُ
أَنَّهُ قَالَ
سَأَلْتُ
ابْنَ
عَبَّاسٍ
كَيْفَ كَانَتْ
صَلَاةُ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِاللَّيْلِ
قَالَ بِتُّ
عِنْدَهُ لَيْلَةً
وَهُوَ
عِنْدَ
مَيْمُونَةَ
فَنَامَ
حَتَّى إِذَا
ذَهَبَ
ثُلُثُ
اللَّيْلِ أَوْ
نِصْفُهُ
اسْتَيْقَظَ
فَقَامَ
إِلَى شَنٍّ
فِيهِ مَاءٌ
فَتَوَضَّأَ
وَتَوَضَّأْتُ
مَعَهُ ثُمَّ
قَامَ
فَقُمْتُ
إِلَى جَنْبِهِ
عَلَى
يَسَارِهِ
فَجَعَلَنِي
عَلَى
يَمِينِهِ
ثُمَّ وَضَعَ
يَدَهُ عَلَى
رَأْسِي
كَأَنَّهُ يَمَسُّ
أُذُنِي
كَأَنَّهُ
يُوقِظُنِي
فَصَلَّى
رَكْعَتَيْنِ
خَفِيفَتَيْنِ
قَدْ قَرَأَ
فِيهِمَا
بِأُمِّ
الْقُرْآنِ
فِي كُلِّ
رَكْعَةٍ
ثُمَّ
سَلَّمَ
ثُمَّ صَلَّى
حَتَّى
صَلَّى
إِحْدَى
عَشْرَةَ
رَكْعَةً بِالْوِتْرِ
ثُمَّ نَامَ
فَأَتَاهُ
بِلَالٌ
فَقَالَ
الصَّلَاةُ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
فَقَامَ
فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ
ثُمَّ صَلَّى
لِلنَّاسِ
İbn Abbâs'ın azatlısı
Kureyb demiştir ki: İbn Abbas'a; "Resûlullah (s.a.v.)'in geceleyin kıldığı
namaz nasıldı?" diye sordum da (bana şöyle) cevab verdi: Kendisi (tezyem)
Meymûne'nin nezdinde iken bir gece yanında kaldım. (Önce) uyudu. Nihayet
gecenin üçte biri veya yarısı geçince uyandı ve içinde su bulunan bir tuluma
uzandı, abdest aldı ve (teyzem Meymûne de) onunla birlikte abdest aldı. Sonra
(Hz. Nebi namaza) kalktı, ben de yanına varıp soluna durdum. Bunun üzerine beni
(alıp) sağına durduttu. Sonra kulağımı okşarcasına elini başımın üzerine koydu.
Güya beni uyandırmak istiyordu. (Önce) kısa iki rekat namaz kıldı. (Kendi
kendime; galiba) her rekatte (sadece) Fatiha okudu, dedim. Sonra selâm verip
(tekrar) namaza durdu. Nihayet vitirle beraber (toplam) onbir (rekat) namaz
kıldı. Sonra (yine) uyudu. O sırada Bilâl gelip de "Namaz ya
Resûlallah!" deyince, kalkıp iki rekat (daha) kıldı, sonra cemaate namaz
kıldırdı.
İzah:
Buhârî, cenâiz; ezan;
vitr; el-amel fî's-salât; Müslim, müsâfirîn; Nesâî, kıyâmu'l-leyl; ibn Mâce,
ikâme, salâtu'l-leyl; Ahmed b. Hanbel, 1,242, 358.
Resûl-i Ekrem'in eliyle
İbn Abbâs'ın kulağını tutmasından maksadı, onun uykusunu dağıtmaktır. Nitekim
İbn Abbâs'ın buradaki sözünden de anlaşılan budur. îbn Abbâs Müslim'in bir
rivayetinde bu hadiseyi şu mânâya gelen lâfızlarla anlatıyor: "Resûlullah
(s.a.v.) elimden tutarak beni sağ tarafına durdurdu. Bundan sonra artık ben uyukladım
mı, kulağımın yumuşağını tutardı.[Müslim, müsâfirîn]
Bu hadis-i şerifte
geçen onbir rekatlık gece namazına vitr namazı dahildir, fakat iki rekatlık
kısa namaz dahil değildir. Eğer bu iki rekat de katılacak olursa, Resûl-i
Ekrem'in o gece vitrle beraber kıldığı namazların sayısı 13 rekate yükselir.
Hz. BilâTin namaz
vaktinin geldiğim hatırlatmasıyla beraber derhal uykudan kalkıp kıldığı iki
rekat ise, sabah namazının sünnetidir. Daha önce de zikrettiğimiz gibi uykudan
kalkınca abdest almadan namaz kılmak Hz. Nebie has özel bir durumdur. Çünkü
Resûl-i Ekrem'in gözleri uyur, fakat kalbi uyumazdı.
Resûl-i Ekrem'in gece
namazına başlarken kıldığı iki rekatı gören İbn Abbâs'ın Hz. Nebi'in bu namazın
her iki rekatında de sadece Fatiha okuduğuna hükmetmesi iki sebepten ileri
gelebilir.
1. Resûl-i Ekrem'in bu
namazı sesli olarak kılmış olması ve İbn Abbâs'ın da zamm-ı sûre okumadığını
kesinlikle anlamış olması ile,
2. Resûl-i Ekrem'in bu
namazı çok kısa kılmış olması sebebiyle zamm-ı sûre okumadığına hükmetmiş
olabilir.